8 Temmuz 2013 Pazartesi

2013-14 Yaz Dönemi Tercih Kılavuzu; Bojan Bogdanovic (Ege Özışık)

ÖSS sonrası tercih dönemini andıran, stres dolu bir başlık oldu, farkındayım. Ama Fenerbahçeliler hariç(!) rahatlayabiliriz biraz. Bu kez konumuz Bojan Bogdanovic ve tercihleri, öğrenci sıralarında o oturuyor. İkilemde kalmış olduğunu görür gibiyiz ve ister istemez içimizden geçiriyoruz; "Şu hayatta düştüğümüz en yaman ikilem buna benzer olsaydı acaba nasıl olurdu?"

Bojan Bogdanovic son derece sorunlu ama aynı ölçüde potansiyelli bir Euroleague takımı olan Fenerbahçe Ülker’in yapıtaşlarından. Henüz '89 doğumlu olmasına rağmen yüksek kontrat, süre ve sorumluluk altında, Avrupa basketbolunun odağında. Evet, Bojan bireysel anlamda kendisi açısından son derece verimli iki sezonu geride bıraktı ama Fenerbahçe Ülker için takımsal anlamda dibe vuruşu simgeleyen sezonlardı bunlar. Yine de şuna eminim ki Sarı-Lacivertlilerin kötü giden sezonlarında taraftarın bireysel anlamdaki teselli noktalarından biriydi, şüphesiz birçok Fenerbahçeli son iki sezondur en çok top Bojan’ın eline geldiğinde kendini güvende hissetmiş veya basketbol estetiği anlamında tatmin olmuştur.

Son haftaların gündem maddesi malum. Zeljko Obradovic, Fenerbahçe Ülker’in yeni head coach’u oldu. Bu satırları yazarken bile uyanmak istemediğim bir rüyadaymış hissine kapılıyorum ya, neyse, konumuza dönelim. Bojan Bogdanovic’in NBA çıkış durumu söz konusu. Miami Heat tarafından draft edilen, takaslar sonrası NBA hakları Brooklyn Nets takımında bulunan Bojan, Zeljko Obradovic Fenerbahçe Ülker ile imzalamadan önce durumunu incelediğinde kuşkusuz NBA için ideal bir zaman diliminde olduğuna kanaat getirmiştir. Sarı-Lacivertlilerdeki belirsiz durumun yanına Brooklyn Nets cephesini son derece renklendiren devasa Pierce-Garnett ve head coach Jason Kidd hamleleri eklenince Bojan için Brooklyn Nets cazibesi yüksek bir kapı olmuş olsa gerek.
Gelin Zeljko Obradovic-Fenerbahçe Ülker hamlesi sonrası Bojan Bogdanovic yerine geçelim ve iki durumu da terazide tartmaya çalışalım. Bakalım hangisi ağır basacak?

A) Fenerbahçe Ülker;
Son 2 sezonun Fenerbahçe Ülker için detayına girmiyorum, aksi takdirde yazı Fenerbahçe Ülker yazısına dönüşür, o yüzden Sarı-Lacivertlilerin kabus gibi 2 sezonu geride bıraktığını bilelim yeter. Enkazı andıran basketbol şubesinin başına en önemli devrim mimarlarından, "the most winning coach in Europe" Zeljko Obradovic geçti. Sırp koçun, Hırvat oyuncuyu arayarak takımda kalmasını istediği söyleniyor. Aslında hiç teraziye bakmaksızın bu cümle yetebilir diye düşünenlerdenim. Zeljko Obradovic sizi arıyor ve diyor ki: "Benim için oyna!". Bunu reddetmek için akli dengesi yerinde olmayan veya Euroleague’i umursamayan, ciddi anlamda NBA ideallerine sahip biri olmanız gerekir.

Bojan ile Fenerbahçe Dergisi için röportaj yapma fırsatım olmuştu ve kendisi çok net bir şekilde gelecekte kesinlikle kapısından girmek istese de NBA’in olmazsa olmazlarından olmadığını, Euroleague’de bir kariyer yapmanın ona daha çok hitap ettiğini söylemişti. Zeljko hamlesi olmadan bu NBA tercihi için doğru dönemdi diyelim, ama şimdi Zeljko var.

Panathinaikos öncesinde yeni doğmuştum, dolayısıyla sarhoştum ve hatırlamıyorum. Benim için onu tanımak rol model oyuncularımdan İbrahim Kutluay’ın onunla elde ettiği Euroleague zaferi ile hayal meyal başlar. Yıllar geçti, basketbolu din gibi yorumlamaya devam edip, oyunculuğu bıraktıktan sonra hayatımızı buna adamaya karar verdik. Komşu, kulüpler bazında daima bizden iyi durumdaydı. Diamantidis, Zeljko Obradovic ve Avrupa’nın en saygın kulüplerinden olan Panathinaikos’un hakimiyetini imrenerek izledik. Başarısız oldukları yıllarda dahi kutsal ve savaşçı yaklaşımlarından ödün vermediler, başarılı oldukları yıllarda büyük hikayeler, destanlar yazdılar. Başlarında öyle bir koç vardı ki, basın toplantılarından yönettiği maçlara kadar ne için parkede olduğunu rahatça anlayabilirdiniz; kazanmak. Neyi kazanmak? Sadece yönettiği maçı değil; oyuncusunu, taraftarı, sevgiyi ve hepsinden önce saygıyı.

Bojan Bogdanovic de bunu görenlerden olmalı. Belki bizim kadar fırsatı olmadı, en nihayetinde kendisi profesyonel bir sporcu ve farklı takımlarla çok yoğun bir tempo içerisinde, ama kişisel gelişimi için Obradovic’in doğru adres olduğuna kanaat getirmesi konusunda zorlanmayacağını tahmin ediyorum. Nets’e takas olduğunda şurada (bkz) Neven Spahija için "Benim için Avrupa’nın en iyi koçu" diyen Bojan, bir de Zeljko’yu görsün bakalım.

89 doğumlu bir oyuncusunuz, Yugoslav ekolünden gelmişsiniz ve altyapı eğitiminizi İspanya’da, Real Madrid’de tamamlamışsınız, yani çok saygın bir basketbol kültürüne sahip iki ülkenin mozaiğinden farklı özellikler almışsınız. Şutörsünüz, hem hareketli hem statik atabiliyorsunuz, atletik özellikleriniz üst seviyede, sağ elinizi kullanmanıza rağmen maç içinde fast-break pozisyonu olmasa dahi sol elle smaçlayabiliyorsunuz, hem duygusal hem de iştahlı, ısıran bir oyuncusunuz.
Eksileriniz yok mu? Tabii ki var. Lateral anlamda bir savunma yavaşlığına sahipsiniz, yani savunduğunuz kişinin karşısında stensle kalamayabiliyor, geçiliyorsunuz. Ayrıca iyi bir pick and roll oyuncusu değilsiniz, ikili oyunu daha çok kendi şutunuzu yaratmak için kullanıyorsunuz. Savunma ve pick and roll dedik öyle mi? Belki de Zeljko Obradovic ile çalıştığınız zaman en çok geliştirebileceğiniz iki doneden bahsediyoruz. Tamam, Zeljko sihirli değneğe sahip değil, varsa potansiyel içinizde olmalı, ama bunun olduğunu gördük. Fenerbahçe Ülker’deki ilk sezonunda savunmanın zayıf karnı olarak nitelendirilirken, ikinci sezon bu yönünün de pozitif ivmelendiğine şahitlik ettik Bojan’ın. A şıkkını artık bitiriyorum, Bojan-Fenerbahçe Ülker birlikteliğinde görüşlerim bunlar.

B) Brookyln Nets
Aslında benim için bir B tercihi yok. Dedim ya, Zeljko Obradovic sizi arıyor ve takımda kalmanızı istiyor. Bunun tartışılır tarafı olmadığını düşünenlerdenim, kusura bakmayın. NBA-Euroleague arasında kaldığı zaman gururla Euroleague’den yana el kaldıranlardan olmama mı verirsiniz, yoksa Zeljko Obradovic’in FIBAEUROPE seminerlerini defalarca izlemişliğime mi bilemem.

Yine de ÖSS sonrası Fenerbahçe Ülker’i dondurup, yurtdışına gitmek isteyen Bojan Bogdanovic’in Nets tercihindeki olası faktörleri inceleyelim. Nets’te yeni coach Jason Kidd oldu. Deron Williams, Joe Johnson, Paul Pierce ve Kevin Garnett ile birlikte oynayabilme şansınız mevcut. Nets devasa takas hamlesi sonrası kısa vadede ciddi Play-Off başarısı kovalayacaktır. Avrupa’da kendinizi kanıtlamış bir oyuncu olarak forvet pozisyonunu yedekleme ihtimaliniz gerçekdışı değil. Bireysel anlamda üstünüze Zeljko kadar düşen bir coach olmayabilir, bazı adımları daha çok sizin atmanız, kendinizi bir savaşta gibi kanıtlamanız gerekecek. Avrupalı oyuncunun NBA ile imtihanından her ne olursa olsun geçeceksiniz ve bu imtihanda her zaman Nets’in kısa vade başarıları sizin gelişiminizden ön planda tutulacak.

Bireysel gelişimi daima NBA lehine çeviren bir anektodu atlamamalı. Fiziksel gelişimden bahsediyorum. Kondisyonerlerin donanımı, antrenman programlarının ağırlığı fiziksel ve atletik anlamdaki gelişimin birkaç gömlek üste çıkmasına sebebiyet veriyor. Bojan’ın oldukça iyi bir size’ı var, görünürde Euroleague seviyesinde bir eksikliği yok ama oyuncunun gelişimi bitmez. Zaaflarını sayarken lateral anlamda bir ayak yavaşlığı olduğundan bahsetmiştim. NBA’deki tempo onun hem daha atlet hale gelmesini, hem de fark yaratacak şekilde kuvvetlenmesini sağlayabilir.

Tüm bu yorumları yaptık, paragraf sonuna yine eklemek gerekir ki; çok önemli NBA yıldızlarının arkasında, hiç de azımsanmayacak bir pozisyonda olmanız muhtemel. Kötü bir tecrübe kesinlikle olmaz ama riski çok daha fazla olur. Takımın üzerine kurulduğu yapıtaşlarından değil, çok çalışarak saygın bir yer edinmeye çalışanlardan olacaksınız.

B şıkkını da bitirmiş oldum. A şıkkını seç diye bas bas bağıranlardan da olmuş olabilirim. Benim açımdan Bojan’ın tercih sürecinde düşünmesi gerekenler bunlar, tabii ki daha da çok madde sıralanabilir. Çoğumuzun ne denli stresli bir hayat yaşadığını düşünürsek, Bojan’ın arada kaldığı şu tercihe bir bakın. Daha huzurlu bir ikilem yokmuş gibi görünüyor değil mi? Ama yapılacak bir hata kariyer sonrasına dair çok can yakar, keşke dedirtir, 89 doğumlu olsanız ve telafi için bolca vaktiniz olsa dahi.

Ege Özışık

1 yorum:

öss sınavı anlatım bozukluğu oluyor.zaten öss'nin açılımı "öğrenci seçme sınavı"

Yorum Gönder