31 Ağustos 2013 Cumartesi

İspanya (Eurobasket 2013)

Son iki Eurobasket'in şampiyonu yine en büyük favori konumunda. Belki en büyük kozları yok ama biraz gençlik aşısı ve Scariolo'dan kurtulmaları üçlemenin yakın olup olmadığını sorduruyor ister istemez.
1935 yılındaki ikinciliğin ardından bir daha kürsüye çıkabilmek için tam 38 yıl bekledi İspanyollar.

Dört kez gümüş, iki kez bronz madalya başarılarını gösteren İspanya Milli Takımı için asıl dönem şimdi başlıyordu. 1980 kuşağının takıma tam anlamıyla girdiği 2001'de gelen Avrupa üçüncülüğü gelecek şampiyonlukların habercisiydi elbette. Pau Gasol'ün başını çektiği Raul Lopez - Juan Carlos Navarro - Felipe Reyes ekseninde, üç yaş büyükleri Jorge Garbajosa'nın da tamamladığı parçalara sonraki kuşaklardan gelen Jose Calderon, Rudy Fernandez, Marc Gasol ve Sergio Rodriguez'le oluşan takım 2006'da dünyanın bir numarası olmayı başardı. Başarıyı yakalayan birçok birliktelik kullanılan en klasik ifade olan 'Altın jenerasyon' kalıbı en çok İspanya'ya yakışıyor desek yeridir. Fakat bu jenerasyonun temel taşları olan Pau Gasol - Juan Carlos Navarro gibi geçtiğimiz yıllarda takımın en önemli güçleri olmayacak. Londra Olimpiyatları'nda yer alan kadrodan Felipe Reyes, Serge Ibaka ve Victor Sada'yla birlikte beş isim değişmiş olacak.

Değişimlere baktığımız zaman uzun rotasyonun yenilendiğini söylemek gerekiyor. Gran Canaria ile yakaladığı çıkışla kadroda kendine yer bulan Xavi Rey, Barcelona altyapısından çıkan ve yavaş yavaş ACB'de kendi yerini açan bir isim. Savunmasıyla öne çıkan 26 yaşındaki oyuncu için beklentilerin olacağı noktalar belli. Çemberi koruyup ribaundlarda etkili olması esas konu. Hücumda da kısaların iyi yerlerde topla buluşturmasına ihtiyaç duyacak bir isim. Uzun rotasyonun diğer üyeleri Pablo Aguilar, Victor Claver ve German Gabriel'in takım için öne çıkan özellikleri ise Marc Gasol'a boyalı alanda açacakları alanlar olacak. Yay gerisinden de etkili olabilen isimler dört numara rotasyonunu kotaracaklardır. Gabriel'i 4/5 gibi düşündüğümüzde pota altı için ideal bir rotasyon ortaya çıkıyor. Burada takımın en önemli parçası Marc Gasol'a tekrar değinmek gerek. İspanya savunmasını tek başına yukarı çekebilecek bir isim olmakla kalmıyor, yüksek post'tan pas kanallarını iyi okuyabilecek ve ihtiyaç duyulması durumunda birebirleriyle etkili olabilecek durumda. Dünya genelinde bir benzeri daha olmayan Marc için övgülerin devamını turnuva sonuna saklıyorum.

Çift guardla oynayacak ekiplerden bir diğeri de İspanya olacak. Ricky Rubio - Jose Calderon - Sergio Rodriguez - Sergio Llull dörtlüsü belki de turnuvanın en özel guard rotasyonu olarak öne çıkıyor. Dört ismin normal sezondaki asist ortalaması ise göz kamaştırıyor; 21.4. Rudy Fernandez ve Fernando San Emeterio ise bir şey almadan masaya çok şey koyanlardan. Kısa forvet rotasyonunun temelini oluşturan bu ikili, gerektiğinde iki numaraya da kayıp fizik olarak rakiplerle iki pozisyonda da eşleşebilecekler. Bu da koç Juan Antonio Orenga'nın elini güçlendiriyor.

Önceki yıllara nazaran daha mütevazı olan İspanya bu haliyle bile göz kamaştırmak için yetiyor. Yollarının çok açık olduğu ortada iken madalyanın rengi konusunda Juan Orenga'nın takıma ektsra katacaklarına bağlı biraz da.

0 yorum:

Yorum Gönder