29 Ağustos 2013 Perşembe

Makedonya (Eurobasket 2013)

Eurobasket 2011’in 3.lük maçını kaybedip başkent Skopje’ye döndüklerinde şampiyon gibi karşılandıkları bu fotoğraf Makedonya’yı nerede bıraktığımızı çok iyi özetliyor. Nispeten dikensiz bir fikstür de olsa evsahibi Litvanya’yı yenerek, 2011’de beklentilerin yüksek olduğu takımların arasından sivrilip yarı final oynayan Makedonya’daki en önemli değişiklik bu şampiyonayı Sloven coach Ales Pipan ile oynayacak olmaları. Sloven head-coach’u 2005-2007 arası ülkesinin milli takımı ile hatırlayabilirsiniz, veya yetişmelerinde önemli pay sahibi olduğu Nachbar, Becirovic, Lakovic, Dragic gibi yıldızlarla dolu uzayıp gidebilecek bir liste ile.


Spektaküler bir son turnuva sonrası oyuncularının da Avrupa arenasında değerlerini katladıklarını söylemek mümkün. Fenerbahçe Ülker’de kötü bir sezonu geride bıraksa da ( kim bırakmadı ki ? ) Euroleague seviyesinin dominant isimlerinin başında gelen McCalebb, yarı-final oynadıkları yaz sonrası Olympiacos ile 2 kez üst üste Euroleague’i kazanan ve daha sonra NBA’den kontrat kapan Pero Antic bu anahtarlığın en göze çarpan halkaları denebilir. Tıpkı geçen turnuva gibi takımın hücum varyasyonlarının bu iki isim üzerinden dönmesi çok olası. Stojanovski ikizlerden Vojdan’ın Donetsk macerası sonrası Alba Berlin transferine imza attığını, Olin Edirne’den hatırlayacağımız Samardziski’nin Rytas ve Kızılyıldız sonrası Mersin BŞB ile anlaştığını belirtmek lazım.

Parkede izlediğiniz Makedonya’dan pozitif elektrik almanız ne kadar mümkün bilemiyorum. İşin savaşma ve vazgeçmeme kısmını teknik kalitenin önüne koyuyorsanız, Makedonya’dan belli ölçüde keyif alabilirsiniz. Sahaya çok iyi yayılıp nitelikli bir yarı saha hücumu sergilediklerini söyleyemem ancak inatçı karakteristiğe sahip bir takım Makedonya. Yukarıda bahsettiğim isimlerden Bo McCalebb’e boşaltılan alanlar ve Amerika’lı oyuncunun çembere gitmesi üzerinden dönen ciddi bir anlayış var. Vlado İlievski’nin de bu takımdaki tamamlayıcı rolü her zaman büyük önem teşkil ediyor. Pero Antic Olympiacos’taki hücum rolünden çok daha esnek bir yapıda kendineyer bulabiliyor, kullandığı top sayısı intervali çok daha geniş. Antic denkleminden Makedonya’nın en büyük kazanımları ise oyuncunun savaşmayı seven yapısı ve son 2 yıldır Euroleague şampiyonlukları ile depoladığı devasa özgüven.

Makedonya’yı yazarken Bo McCalebb’e geri dönüp bir paragrafı ona ayırmayı kaçınılmaz buluyorum. Takımın skor yükü oluşunun yanı sıra Siena 2011/12 ve Fenerbahçe Ülker 2012/13’de geçirdiği sezonların farklılığı onu bu turnuva için ekstra motive ediyor olmalı. Anahtar analiz performans grafiğinin negatif ivmelenişi ve bunu Makedonya ile tekrar pozitife çıkarıp çıkaramayacağı. 2012/13 sezonu öncesi yaz dönemine gidelim ; Top-level Euroleague takımlarının ciddi ilgisi ve Bo’nun NBA’den minimumun üzerinde bir kontrat kapma hayali. Mersin sonrası Partizan ve Siena’da Final-Four, Makedon milli takımıyla Eurobasket’11 yarı finali. Kulağa her şey harika geliyor öyle değil mi ? Fenerbahçe Ülker ve Simone Pianigiani birlikteliğiyle kabus gibi geçen bir sezon sonrası Bo’nun acımasız eleştirilere maruz kaldığını belirtelim. Şimdi önünde yaz dönemiyle sıkıştırılmış değişik bir program var. Önce Makedonya ile Eurobasket, daha sonra Zeljko Obradovic’li Fenerbahçe Ülker ile Euroleague. Üzerine yapıştırılan yaftalara, vurgulanan eksiklerine rağmen bu patlamaları yapan Bo aynı Bo ve bunu tekrar kanıtlamak için varını yoğunu ortaya koyacaktır diye tahmin ediyorum. Makedonya’nın Bo’nun bu olası hırsından somut kazanımları neden olmasın ? Eğer Bo Eurobasket’11’deki momentumunu yakalarsa sarı-kırmızılılar için turnuva farklı geçmeye aday.

Takım Yunanistan, Almanya ve Bosna’yı mağlup edip Supercup’ı kazanmasını bildi. Litvanya ile oynadıkları hazırlık maçını da takip etme fırsatım oldu. Teknik anlamda yazdıklarımın Makedonya için bir çırpıda değişeceğini sanmıyorum, ancak turnuva içerisinde daha iyi basketbol oynamaları gerektiği muhakkak. İnatla, mücadeleyle gemilerin yürüdüğünü gördük tabii fakat hep aşılması gereken bir eşik oluyor ve buralarda işin içine akıl, estetik, kalite de katmak gerekiyor. Sırbistan ve Litvanya’nın olduğu gruptalar. Görünüme göre Litvanya’yı devirebilmeleri mümkün gözüküyor, altındaki Letonya, Karadağ ve Bosna’ya karşı kayıp yaşamamak şartıyla kendilerini üst gruba atabilirler. Karakter göstermeme şansları yok, aksi takdirde sınırlı teknik kapasite Makedonya için onarılmaz yaralar açabilir.

Ege Özışık

0 yorum:

Yorum Gönder