27 Eylül 2013 Cuma

Ljubljana Notları (Eurobasket'13)

İçimdeki, çoğu zaman kenarda köşede saklanmayı tercih eden seyyahın oluşturduğu dürtüyle başlayan güzel bir yolculuk oldu. Kafamdaki notları da bir yere karalama ihtiyacı duydum.

- Gidişte Federasyon başkanı Turgay Demirel'le aynı uçağa denk geldik ne hikmetse. "Basın toplantınızı ilgiyle izledik başkanım" diyemedik tabii.

- Bir kere turnuvayı ve basketbol kültürünü yaşadıklarını bilmemkaçıncı kez size tekrarlamak zorundayım. Maçtan 3 saat önce veya sonra, elinizde o maça ait biletle bedava şehir içi otobüs yolculuğu yapmanız mümkün. Şehrin çoğu yerindeki çeşitli dükkanlarda Eurobasket logoları ve tanıtımı olması da ayrı şahane.

- İspanya, 2014 Dünya Şampiyonası için bir adet tanıtım tırı tarzı bir şey bulunduruyordu salonun etrafında. En azından beni önümüzdeki yaz turnuvaya gitmek için ikna etmeyi başardılar açıkçası.
- Bu konudaki karşı düşünceleri de dinlerim fakat yarı final maçı öncesi aynı kapıdan salona girmeye çalışan yarısı Hırvat yarısı Litvanyalı bir grubun, olaysız karşılıklı tezahürat yarıştırmasını ilgiyle seyrettim. Bunlar ülke sınırları içinde şöyle bir 50 yıl falan görülmeyecek şeyler.

- Bir kez daha fark ettim ki Hırvatlıktan aldığım keyfi hiçbir şeyden almıyorum (bir önceki maddenin nispeten devamı şeklinde). Beni Zagreb'in yağmurlarında yıkasınlaaar, yıkasınlaar. #Hrvatska!

- Kırtasiyemsi dükkanlarda Goran Dragic defteri ararken Bozidar Maljkovic'in ağzından Drazen Petrovic ve Toni Kukoc'la ilgili anıların derlendiği iki kitaba rastladım. En azından İngilizce versiyonları olmalı bunların.

- Slovenya yarı finale ulaşamamasına rağmen klasman maçlarında performansını sürdürüp 5.'lik elde etti. Bunun sonucunda final akşamından bir gece önce, bu başarıyı yakalayan takımı şehir merkezindeki platforma çıkardılar ve bir nevi ufak bir kutlamada bulundular. Koç Maljkovic takımın verdiği emeklerin sonuçlandığını babacan bir tavırla anlatırken, milli takım formasına veda eden kaptan Jaka Lakovic ise teşekkür etmekten başka bir cümle kuramadı heyecandan, ki biraz komikti tabii.
- Turnuvanın yarı final-final arasındaki boş gününde U18 All Star karşılaşması düzenlendi. Abartmıyorum salonun yarısı doluydu, burada 100 kişiye oynamaz.

*Açıkçası seyahatin basketbolla ilgili kısmı bu kadar. Bled Gölü, şehrin geri kalanı, Metelkova, Aga Döner, 90'lar NBA koleksiyon kartı satan ikinci el dükkanları falan herkesin ilgisini çekmez gibi. O yüzden kısa kesmekte fayda var. Bir de son olarak; Ljubljana'nın en güzel yanı, çiçek gibi memleket Zagreb'e trenle 2 saat olması, konu kilit.

0 yorum:

Yorum Gönder