Gruptaki tek mağlubiyetini tattıran Spartak deplasmanına giden Beşiktaş, maçı bir şekilde kazanmayı başardı. Sakatlıklardan dolayı rotasyonu çok daralan Beşiktaş'ta 64 sayının tamamını ilk 5 oyuncularının atması ve bu 5 oyuncunun 30'ar dakikadan fazla sahada kalması önemli detay.
Maça çok düşük bir konsantrasyonla başladı ekibimiz. Hucümda organizasyon adına bir girişim olmazken top son saniyelerde Buckman'ın elinde patladı genelde. Savunma tarafında ise rakibin basit oyunlarında bile adam kaçırmalarla yenilen sayılarla 14-6 geriye düştü. Pota altında savaşmaya başlayan Buckman-Iverson ikilisi takımı oyuna dahil etti ve fark eridi. İkinci çeyrek daha istekli ve kararlı başladı. Buckman ve Lofton önderliğinde sayılar bulan, 3 dakika içerisinde rakibin faul hakkını doldurtan Beşiktaş 30-26 öne geçti. Ama rotasyon imkanı olmaması sebebiyle Kartal ve Doğukan gibi genç oyuncular oyuna dahil oldu. Takımın hızı kesildi ve devrenin son 7(evet 7) dakikasında sayı üretemedi. Spartak St. Petersburg da öyle çok organize bir takım olmadığı için bu bölümü onlar 4 sayıyla geçti ve devre 30-30 eşitlikle geçildi. Üçüncü çeyrek ise kalite olarak başka bir seviyedeydi. Takımları bilmeden maçı izleyen birinin Eurocup maçı olduğuna ikna olması çok zor olur kesinlikle. Savunmalar iyi olmamasına rağmen çok kötü tercihler ve hücumlar iki tarafında maçı koparmasını engelledi. Çeyrek sonuna doğru 3 tane 3'lük bulan ev sahibi ekip 43-39 önde bitirdi çeyreği. Tofaş'tan tanıdığımız Steven Burtt'ün kaosta yaptığı önemli işlerle beraber, maçın bitime 5 dakika kala takımını çift hane farka (51-41) taşıdı. Ordan sonra Beşiktaş'a birş eyler oldu ve birden bire herkesin sahada görmek istediği takım haline büründü. Savunma yardımlaşmaları, hücumda içeriden dışarıdan sayı bulma, çizgiye gelip kolay sayı bulma şansı vs. her şey yerine oturdu. Son dakikada ise Mehmet Yağmur sahne aldı. Önce ters eşleşmede zor bir 3 sayılık basket buldu ardından taktik faullerde hata yapmayarak maçı Beşiktaş'a getirdi.
Ne olursa olsun yorucu bir deplasman Rusya ve kazanmak(aynı zamanda liderliğin devam etmesi) güzeldir. Sezona sakat başlayan Mehmet Yağmur'un gerçek anlamda geri dönüşü de öyle. Ama maalesef rakibin kalitesini ve takımın sahadaki duruşunu göz önünde bulundurursak daha fazla olumlu not yok Beşiktaş adına. İniş çıkışlar çok keskin yaşanıyor sahada. Doron Perkins, Ryan Broekhoff ve Muratcan'ın eksikliği takımı etkiledi hiç şüphesiz. Muratcan'ın sakatlığı uzun değil ve Caner bir şekilde Broekhoff'un yerini doldurabilir(40 dakikanın tamamında sahadaydı). Ancak Perkins yerine yapılacak transfer çok kritik. Belirli bir süre daha sancılı geçebilir Beşiktaş için.
0 yorum:
Yorum Gönder