23 Ağustos 2014 Cumartesi

Dünya Şampiyonası Takım Analizleri | Angola

Afrika basketbolu dendiğinde Angola'yı farklı bir yere koymamız gerekiyor. 2012'de önemli bir hikayeye imza atan Nijerya veya son dönemde yükselişe geçen Mısır adlarını duyurmuş olsa da Angola epey uzun bir süredir Afrika'da basketbol açısından lokomotif ülke olma özelliğini koruyor. Bu durumun en önemli yansımasını da milli takımlarının uluslararası organizasyonlardaki sık katılımı ve son turnuvalarda ilerleme kaydetmeleri ile görüyoruz. Kendi kıtalarındaki dominasyonlarını, 1983'ten beri Afrika Şampiyonaları'nda hep podyumda yer almaları ve 16 turnuvada 11 altın kazandıklarını belirterek rakamlara dökebiliriz. Olimpiyatlarda ise 1992'den 2008'e kadar üst üste 5 katılım gerçekleştirirken, 2012'de elemelerde Rusya'ya takıldılar. Dünya Şampiyonası tarihlerine baktığımızda ise 1986'dan itibaren 7 katılım ve 2002'den beri üst üste 3 kez 2. tur başarısı göze çarpıyor.

Angola, İspanya'ya geçtiğimiz sene Afrika Şampiyonası'nda MVP olan Carlos Morais'ten yoksun geliyor. Bu eksik, hedeflerinde ufak bir düşüşe yol açacak olsa da takımın genel yapısında pek bir değişiklik olmayacak. Angola'nın hazırlık maçlarındaki performansından olumlu ve olumsuz yönlerini sıralayacak olursak listenin biraz daha kabarık olduğu negatif notlardan başlamakta fayda var.

Kontrolsüz ve disiplinden uzak bir savunmaya sahip olmaları en ciddi handikapları. Sahada nasıl bir beş yer alırsa alsın eforun hep üst seviyede kalmasına rağmen sabırlı hücum eden, iyi bir top dolaşımına sahip takıma karşı ayakta kalmaları güç. Yarı sahada kısalar sıkça topa baskı uygulamaya çalışsa da bu baskı genellikle fazla yüzeysel kalıyor, kolay deliniyor. Pick&roll savunmaları da zayıf karınlarından biri. 'Kontrolsüzlük' temasındaki sorunları hücuma uyarlamak da mümkün. Aşırıya kaçan bireysellik, az top paylaşımı dikkat çeken unsurlardan biri; bunu hazırlık maçlarındaki asist rakamlarından yakalamak da mümkün. Özellikle topun boyalı alana inmediği, kısaların gereğinden fazla sorumluluk aldığı dakikalar; Angola'nın ivme kaybettiği dakikalarla kesişiyor. Fastbreak sayılarının da bir silah olarak ortaya çıkmaması hücum opsiyonlarını oldukça sınırlıyor.

Pozitif yönlere bakacak olursak; savunmada saf efor güvenilecek bir dayanak değil ancak maçın belli sekanslarında rakibi yorarak, üst üste top kaybına zorlayarak rüzgarın Angola tarafından esmesine zemin oluşturabiliyor. Hücumda da kilit nokta 4-5 rotasyonun performansı. Pota altı üstünlüğünü ele geçirdikleri anda avantaj yakalamaları mümkün. Hücum ribaundlarını sıkça zorladıklarını, bu konuda agresif olmaya çalıştıklarını belirtmekte fayda var. Aynı zamanda uzunların (V. Joaquim, Moore, Mingas) üçlük tehditlerinin olması da koç Paulo Machedo'nun kullanabileceği kozlardan.

Oyuncular özelinde ilk incelememiz gereken isim Joaquim Gomes. Takımın kendi pozisyonunu yaratabilen tek ismi ve 1 numaralı skor opsiyonu. Sırtı dönük oyunu güçlü ve ribaund tehditi konusunda ön plana çıkan isimlerden. Nitekim takımının hücumda iyi bir spacing'e sahip olmaması kimi zaman ona engel olabiliyor. Eduardo Mingas pota altında ciddi bir blok tehditi oluşturuyor, aynı zamanda alçak postta topla buluştuğunda tehlikeli olabilir. Valdelicio Joaquim de Angola'nın sürpriz skor katkısı bekleyeceği isimlerden biri.

Beklenti: 2. tur istikrarlarını devam ettirmek istiyorlarsa asıl hedefini Asya Şampiyonası olarak belirlemiş, İspanya'ya as kadrosuyla gelmeyecek olan Güney Kore'yi yenmeleri şart. 2 Eylül'deki Meksika maçı dördüncülük için kilit karşılaşma. Üstteki üçlüden diş geçirebilecekleri yegane takım Avustralya, ki onlardan bile galibiyet çalmaları ciddi sürpriz olur.

0 yorum:

Yorum Gönder