30 Ağustos 2014 Cumartesi

Dünya Şampiyonası Takım Analizleri | Fransa

Coğrafyası ve tarihi bağlarıyla atletizm ve fundamentalın belkide en çok kesiştiği ülke Fransa'dır. Bu sebepten kadrolara bakmayan biri bile aklına Fransa gelince "Yaparlar heralde birşeyler" demesi muhtemel. Hatta bu kadrolara bakmayan kişi 2011 Eurobasket gümüş madalyası, 2012 Olimpiyat altıncılığı ve 2013 Eurobasket şampiyonluğunu hatırlarsa kendi tezini kuvvetlendirir. Ama keşke kadrolara baksaymış.

Bu tuhaf girişin ardından başlayalım değerlendirmemize. Kadro olarak Dünya Şampiyonası'na bir çok eksikle geldiler. 2013 MVP'si ve takımın esas oğlanı Parker, kısa rotasyonunun önemli ismi De Colo, Euroleague normal sezonundaki performansıyla tekrar NBA şansı bulan Ajinca ve NBA'de 2014 yılın savunmacısı ödülü kazanmış Noah takımda yok. Hatta turnuvaya günler kala bir başka NBA oyuncu Ian Mahinmi'de kadro dışında kaldı. Yerine Caja Laboral'e transfer olan Kim Tillie çağırıldı. Olaya bu açıdan bakılınca direk madalya adaylarının haliyle gerisindeler.

Parker'ın yokluğunda oyun kurucu pozisyonu Antoine Diot ve Thomas Heurtel'e emanet. Aslında kariyer olarak Heurtel biraz daha önde gibi ancak geçen senede rotasyonda Diot öndeydi. Hazırlık döneminde de benzer bir görüntü oldu. Maçlara genelde o başlıyor ve süre olarak da daha çok sahada. De Colo'nun olmayışıyla bazen yanyana oynama ihtimalleri de mevcut. Ancak ikiside net bir hücum akışkanlığı sağlayamadı hazırlık maçlarında.

Kanatlar, hiç şüphesiz en rahat oldukları yer tabi başta Batum geliyor. Bu tarz turnuvarlarda ve kısa Nancy macerasında çok üst düzey performanslarına tanık olmuştuk. Ama bu milli takımda sorumluluğu daha fazla. Daha önceleri olduğu gibi direkt olarak rakibin en etkili kısa oyuncusunu savunmak görevi verilecek mi orası muamma. Bir diğer NBA oyuncuları Evan Fournier ise çok çok ciddi bir şutör. Yıllardır Fransa'nın yaşadığı spacing sorununa çözüm getirebilir. Gerçi bu seferki sıkıntıları da rakibi içeriye toplamak. Geçtiğimiz sezon Fransa Ligi'nin sayı kralı Edwin Jackson, bir başka skor opsiyonları. Ancak çok fazla üst düzey tecrübesi yok ve Asvel'deki kadar özgürlüğü de yok. Takıma ve koçuna güven verebilirse bir X-faktör olma şansı var. Avrupa'nın tecrübeli "her işi yaparız abi"cilerinden Mike Gelabale ve Charles Kahudi bu bölgedeki diğer isimler. Bu yıl kariyerinin vasat yıllarından birini geçirse bile Gelabale'in iyi perfomansına da çok ihtiyaçları var.

Uzun olarak ise üst düzey değil belki ama yeterli denebilecek bir oyuncu grubu var ellerinde. Orda da asıl oyuncu tabiki Boris Diaw. Kilo problemi yok gibi göründü hazırlık zamanı. Performansı yeterli değildi ancak tecrübeli bir isim ve her an zulasından başka birşey çıkartabiliyor. Joffrey Lauvergne, içerden dışardan etkili olabilen bir oyuncu ve turnuvadaki performansı merak edilen birisi. Alıştığından daha sert uzunlarla karşılaşacak turnuvada. Ayak çabukluğu ve 3'lüğe kadar uzanan dış şutunu avantaja çevirebilmesi onun ve takımı için önemli. Partizan'daki kadar değil tabi ama yine ağır bir yükü olacak. Takım olarak kötü bir sezon geçiren Utah Jazz'ın yüz güldüren elemanlarından Rudy Gobert'in ortayı kapatması ve blok becerisi yüksek. Tabi o da bu seviyeler için ince bir oyuncu. Florent Pietrus'u bu turnuvalar ve İspanya kariyerinden tanıyoruz. Kısa dönemlerde savunma ve direnç olarak katkı verir ama uzun dönemlerde verebilecekleri sınırlı. Kadroya son eklenen Kim Tillie ise ilginç bir oyuncu. O da ince sayılır ama mücadeleden kaçmayan yapısı var, takımı gibi o da belli bir düzeyde atlet.

Genel toplama gelince, savunmada atletizmleriyle 1-2 takım hariç her rakibi çok sıkacaklardır muhtemelen. Ribaundlarda da üstünlük sağlayabilirlerse dahada korkulan bir görüntüye sahip olacaklar. Onlar için asıl problemler hücumda başlıyor. Hızlı hücum oynadıklarında basit hata, yarı sahada ise spacing ve oyun kurma problemleri baş gösteriyor. Batum'un takıma yapacağı liderlik de önceden pek kestirilemiyor. Ama şu da unutulmamalı, geçen sene Eurobasket'e inanılmaz vasat başlamışlar ancak eleme maçlarından itibaren performanslarını takımca iki gömlek yukarı çıkarmışlardı. Bu sefer o kadar kolay bir grupla başlamıyorlar tabi. Biraz Türkiye'yi andıran bir görüntüyle savunma konsantrasyonlarını asla kaybetmemek onlar için asıl kilit nokta belkide.

Habib Beyatlı

0 yorum:

Yorum Gönder