29 Ağustos 2014 Cuma

Dünya Şampiyonası Takım Analizleri | Hırvatistan

Son Eurobasket'te oynadıkları basketbolla dikkat çeken Hırvatistan, genç jenerasyondan yetişen isimlerle birlikte harmanladığı kadrosuyla üçüncü kez Dünya Şampiyonası'nda boy gösterecek. Kısa bir duraklama döneminin ardından Slovenya'da tekrar milli takımın başında yer alan Jasmin Repesa ile birlikte ivmelenen Hırvatistan, ciddi bir şekilde madalya adaylarından birisi konumunda.

Takımın başındaki Jasmin Repesa'nın Türk basketbolundaki yeri çok eskilere dayanır.  Tofaş'ın Türkiye'nin zirvesine çıktığında koç pozisyonunda Repesa vardı. Üç Avrupa şampiyonası ve bir Olimpiyat olmak üzere çıktığı dört turnuvadada Hırvatistan'ı çeyrek finalden öteye taşıyamamıştı Repesa. Josip Vrankovic'in göreve gelişiyle biraz karanlık bir dönemece girdiler. Ante Tomic ve Bojan Bogdanovic gibi Avrupa basketbolunda pozisyonunun en iyisi arasına giren isimlere ek Krunoslav Simon, Damjan Rudez, Luka Zoric gibi rollerinin hakkını çok iyi veren isimlere ek Dario Saric gibi geleceğin en büyük yıldız adaylarından biri eklenince beklentiler de haliyle artmıştı. Birçok soru işaretine rağmen Repesa'nın yeniden göreve gelmesiyle birlikte 2013'te harika bir başarıyla son dörde kadar ilerlemişlerdi. Bu turnuva öncesinde de Cibona ile peri masalı bir sezon geçiren Slaven Rimac ve bir dönem Laboral'da 'caretaker' koç görevini yapan Zan Tabak gibi ülke basketbolunun önemli isimleri Repesa'nın yardımcıları olarak göreve geldi.

Hazırlık döneminin başlarında Ante Tomic, Roko Ukic, Bojan Bogdanovic gibi isimleri dinlendiren koç Jasmin Repesa kemik kadronun yanına yapacağı eklemeler için deneme-yanılmalar yaptı. Delas kardeşlerin yerine çok iyi sezon geçiren Luka Babic ve bir yerde takıma katılması şart olan Mario Hezonja eklendi. Devşirme kontenjanını yine point guard rotasyonundan yana kullandı Hırvatlar. Dontaye Draper yerine Valencia ile Eurocup zaferinde başrolde olan isimlerden Oliver Lafayette takviyesi takım organizasyonunun bir parça yukarı çıkmasına olanak sağladı. Hazırlık dönemindeki görüntü de takımın bir tık daha hızlı oynadığını kanıtlar nitelikteydi. Bojan Bogdanovic'in Obradovic tedrisatında geçirdiği sezon oyun kurucunun saha içi yardımcısı rolünü de yapabilmesine olanak sağlıyor. Bogdanovic'in oyununda değinilmesi gereken bir diğer nokta da savunma. Yıldız oyuncunun bu yönünü geliştirmesi takım savunması çok üst düzey olmayan Hırvatlar için önemli bir nokta. Saric ve Tomic'in uyumu, 4-5 pick&roll hücumlarının kullanılabiliyor oluşu ve ribaundlara gelen katkıyla oyunun iki tarafında da etkili olabiliyorlar. Saric'in hem devrilebilmesi hem de dışa açılabilmesi ve bunu çok üst seviyede yapabilmesi de harika bir set şutörü olan Damjan Rudez'in de bolca boş atış imkanı bulmasına olanak sağlıyor. İzleyebildiğim maçlarda pick&roll hücumlarının verimli olduğunu söyleyebilirim. Ante Tomic'in çok iyi bir pasör olmasıyla post'ta takıma servisler yapabilmesine olanak sağlıyor.

Hırvatistan'ın kadrosuna baktığımızda benchte alışık olduğumuz, etkisi belli isimler görüyoruz. Repesa'nın üvey evlatlarından Roko Ukic, büyük olasılıkla benchen gelip Lafayette'i yedekleyecek. Takımı oynatma konusunda zaten güven vermeyen, şutunun da bir tehdit oluşturmamasıyla Ukic'in verebilecekleri iyice sınırlanıyor. Krunoslav Simon ve Luka Babic gibi pozisyonuna göre iyi saha görüşü olan isimlerin daha fazla katkı vermesi olası bir durum onlar adına. Hırvatistan'ın 2-3 numara rotasyonunun ne kadar şatafatlı olduğundan birkaç cümle de olsa bahsetmek gerek. Kariyerinin zirvesine doğru yürümeye giden Bojan Bogdanovic ve Zaragoza'daki performansıyla Indiana'nın yolunu tutan Damjan Rudez gibi etkili şut ritmine sahipler. Bogdanovic'in hücumda her şeyi yapabildiğini atlamamak gerek. Kuban'daki kariyer sezonunu geride bırakan Simon, Cedevita'da çok önemli işler yaparak Repesa'nın iyi bildiği Babic ve gelecek Hırvat milli takımlarında çok önemli roller üstlenecek Mario Hezonja. Repesa, guard'ı kadar değil de forvetleri kadar konuşan bir takım istiyordur herhalde.

Uzun rotasyonunda yukarıda da bahsettiğim Dario Saric - Ante Tomic ikilisi 28-30 dakika bandında süreler alacak. Pota altındaki yegane sertliği getirebilecek Damir Markota'nın çabayla ortaya koyabilecekleri sınırlı. Yedek pivot rolleri Luksa 'hareketli perdeleme' Andric ve Luka Zoric'te. İki ismin de perdeden sonra devrilebilmeleri en büyük meziyetleri. Zoric'in bire bir hücum opsiyonunun olması bir parça önemli olsa da Tomic'in arkasında çember savunuculuğu, ribaund, atletizm üçgeninde sınıfta kalıyorlar.  

Ezildikleri İspanya maçının istatistik kağıdında fauller dikkat çekiyor. Krunoslav Simon, Damir Markota ve Mario Hezonja 5, Ante Tomic, Dario Saric ve Damjan Rudez 4 faul yapıp mücadelenin genelinde faul problemi nedeniyle kenarda kaldılar. Değerlendirirken bu maçı ayrı bir kefeye koymak gerekiyor. Denk takımlarla yaptıkları karşılaşmalar(Fransa, Sırbistan, Yunanistan) yakın geçti ve kazanan son bölümlerde belli oldu. Fransa maçının son altı dakikasındaki 16-0'lık seri, Sırbistan maçında normal sürenin bitmesine üç dakika kala 8 sayılık farkı koruyamayıp uzatmada kaybetmeleri gibi endişe verici maç sonları geçirdiler. Yunanistan'ın maçının sonunda da Lafayette'in top kaybıyla başlayan hızlı hücumda geriye iyi koşmaları ve ortayı kapatmalarıyla Vasileiadis'in el üstü şutuna mahkum bırakmaları da artı bir noktaydı. Maç sonu hatalarının turnuva öncesinde gelmesi olumlu pencereden bakabilmeyi sağlıyor.


2013 Eurobasket'ten daha geniş bir kadro, Saric'in yıldız statüsüne dayandığı bir yaz, Tomic ve Bogdanovic'in kendilerini dünyaya tam olarak ispatlayabilecekleri bir turnuva.  Hırvatlar alttan yetişen isimlerle birkaç yıl sonra İspanya'nın yaklaşık 10 yıldır üstlendiği role geçebilirler fakat şimdilik onlar için madalya hedefi planlamak daha makul. Savunma performanslarını düşününce bu 

0 yorum:

Yorum Gönder