Son Eurobasket'te oynadıkları basketbolla dikkat çeken
Hırvatistan, genç jenerasyondan yetişen isimlerle birlikte harmanladığı
kadrosuyla üçüncü kez Dünya Şampiyonası'nda boy gösterecek. Kısa bir duraklama
döneminin ardından Slovenya'da tekrar milli takımın başında yer alan Jasmin Repesa
ile birlikte ivmelenen Hırvatistan, ciddi bir şekilde madalya adaylarından
birisi konumunda.
Takımın başındaki Jasmin Repesa'nın Türk basketbolundaki
yeri çok eskilere dayanır. Tofaş'ın
Türkiye'nin zirvesine çıktığında koç pozisyonunda Repesa vardı. Üç Avrupa
şampiyonası ve bir Olimpiyat olmak üzere çıktığı dört turnuvadada Hırvatistan'ı
çeyrek finalden öteye taşıyamamıştı Repesa. Josip Vrankovic'in göreve gelişiyle
biraz karanlık bir dönemece girdiler. Ante Tomic ve Bojan Bogdanovic gibi
Avrupa basketbolunda pozisyonunun en iyisi arasına giren isimlere ek Krunoslav
Simon, Damjan Rudez, Luka Zoric gibi rollerinin hakkını çok iyi veren isimlere ek
Dario Saric gibi geleceğin en büyük yıldız adaylarından biri eklenince
beklentiler de haliyle artmıştı. Birçok soru işaretine rağmen Repesa'nın
yeniden göreve gelmesiyle birlikte 2013'te harika bir başarıyla son dörde kadar
ilerlemişlerdi. Bu turnuva öncesinde de Cibona ile peri masalı bir sezon
geçiren Slaven Rimac ve bir dönem Laboral'da 'caretaker' koç görevini yapan Zan
Tabak gibi ülke basketbolunun önemli isimleri Repesa'nın yardımcıları olarak
göreve geldi.
Hazırlık döneminin başlarında Ante Tomic, Roko Ukic, Bojan
Bogdanovic gibi isimleri dinlendiren koç Jasmin Repesa kemik kadronun yanına
yapacağı eklemeler için deneme-yanılmalar yaptı. Delas kardeşlerin yerine çok
iyi sezon geçiren Luka Babic ve bir yerde takıma katılması şart olan Mario
Hezonja eklendi. Devşirme kontenjanını yine point guard rotasyonundan yana
kullandı Hırvatlar. Dontaye Draper yerine Valencia ile Eurocup zaferinde
başrolde olan isimlerden Oliver Lafayette takviyesi takım organizasyonunun bir
parça yukarı çıkmasına olanak sağladı. Hazırlık dönemindeki görüntü de takımın
bir tık daha hızlı oynadığını kanıtlar nitelikteydi. Bojan Bogdanovic'in
Obradovic tedrisatında geçirdiği sezon oyun kurucunun saha içi yardımcısı
rolünü de yapabilmesine olanak sağlıyor. Bogdanovic'in oyununda değinilmesi
gereken bir diğer nokta da savunma. Yıldız oyuncunun bu yönünü geliştirmesi
takım savunması çok üst düzey olmayan Hırvatlar için önemli bir nokta. Saric ve
Tomic'in uyumu, 4-5 pick&roll hücumlarının kullanılabiliyor oluşu ve
ribaundlara gelen katkıyla oyunun iki tarafında da etkili olabiliyorlar.
Saric'in hem devrilebilmesi hem de dışa açılabilmesi ve bunu çok üst seviyede
yapabilmesi de harika bir set şutörü olan Damjan Rudez'in de bolca boş atış
imkanı bulmasına olanak sağlıyor. İzleyebildiğim maçlarda pick&roll
hücumlarının verimli olduğunu söyleyebilirim. Ante Tomic'in çok iyi bir pasör
olmasıyla post'ta takıma servisler yapabilmesine olanak sağlıyor.
Hırvatistan'ın kadrosuna baktığımızda benchte alışık
olduğumuz, etkisi belli isimler görüyoruz. Repesa'nın üvey evlatlarından Roko
Ukic, büyük olasılıkla benchen gelip Lafayette'i yedekleyecek. Takımı oynatma
konusunda zaten güven vermeyen, şutunun da bir tehdit oluşturmamasıyla Ukic'in verebilecekleri
iyice sınırlanıyor. Krunoslav Simon ve Luka Babic gibi pozisyonuna göre iyi
saha görüşü olan isimlerin daha fazla katkı vermesi olası bir durum onlar
adına. Hırvatistan'ın 2-3 numara rotasyonunun ne kadar şatafatlı olduğundan
birkaç cümle de olsa bahsetmek gerek. Kariyerinin zirvesine doğru yürümeye
giden Bojan Bogdanovic ve Zaragoza'daki performansıyla Indiana'nın yolunu tutan
Damjan Rudez gibi etkili şut ritmine sahipler. Bogdanovic'in hücumda her şeyi
yapabildiğini atlamamak gerek. Kuban'daki kariyer sezonunu geride bırakan
Simon, Cedevita'da çok önemli işler yaparak Repesa'nın iyi bildiği Babic ve
gelecek Hırvat milli takımlarında çok önemli roller üstlenecek Mario Hezonja.
Repesa, guard'ı kadar değil de forvetleri kadar konuşan bir takım istiyordur
herhalde.
Uzun rotasyonunda yukarıda da bahsettiğim Dario Saric - Ante
Tomic ikilisi 28-30 dakika bandında süreler alacak. Pota altındaki yegane
sertliği getirebilecek Damir Markota'nın çabayla ortaya koyabilecekleri
sınırlı. Yedek pivot rolleri Luksa 'hareketli perdeleme' Andric ve Luka
Zoric'te. İki ismin de perdeden sonra devrilebilmeleri en büyük meziyetleri.
Zoric'in bire bir hücum opsiyonunun olması bir parça önemli olsa da Tomic'in
arkasında çember savunuculuğu, ribaund, atletizm üçgeninde sınıfta kalıyorlar.
Ezildikleri İspanya maçının istatistik kağıdında fauller
dikkat çekiyor. Krunoslav Simon, Damir Markota ve Mario Hezonja 5, Ante Tomic,
Dario Saric ve Damjan Rudez 4 faul yapıp mücadelenin genelinde faul problemi
nedeniyle kenarda kaldılar. Değerlendirirken bu maçı ayrı bir kefeye koymak
gerekiyor. Denk takımlarla yaptıkları karşılaşmalar(Fransa, Sırbistan,
Yunanistan) yakın geçti ve kazanan son bölümlerde belli oldu. Fransa maçının
son altı dakikasındaki 16-0'lık seri, Sırbistan maçında normal sürenin
bitmesine üç dakika kala 8 sayılık farkı koruyamayıp uzatmada kaybetmeleri gibi
endişe verici maç sonları geçirdiler. Yunanistan'ın maçının sonunda da
Lafayette'in top kaybıyla başlayan hızlı hücumda geriye iyi koşmaları ve ortayı
kapatmalarıyla Vasileiadis'in el üstü şutuna mahkum bırakmaları da artı bir
noktaydı. Maç sonu hatalarının turnuva öncesinde gelmesi olumlu pencereden
bakabilmeyi sağlıyor.
2013 Eurobasket'ten daha geniş bir kadro, Saric'in yıldız
statüsüne dayandığı bir yaz, Tomic ve Bogdanovic'in kendilerini dünyaya tam
olarak ispatlayabilecekleri bir turnuva.
Hırvatlar alttan yetişen isimlerle birkaç yıl sonra İspanya'nın yaklaşık
10 yıldır üstlendiği role geçebilirler fakat şimdilik onlar için madalya hedefi
planlamak daha makul. Savunma performanslarını düşününce bu
0 yorum:
Yorum Gönder